4 Nisan 2012 Çarşamba

Timsahlarda Ağlar, Atları da Vururlar

Hacı şimdi timsah gözyaşından giriş yapıyorum "Atları da vururlar" filmine kadar gidiyorum.Olayın ne bok olduğunu ben daha çözemedim, başlık saçma, hatta fazla saçma lakin girişe ilginç birşeyler lazım olduğundan bu başlığı atmayı uygun gördüm.Gelelim şimdi blog'un olayına;

Bu blog herşey üzerine düşünen, gerektiğinde yazan-çizen bir adamın blog'u.



İlk yazıyı "sosyal medya ve farkındalık" üzerine yazmak istiyordum ki dün harika bir olayla karşılaştım, aslında harika değil fanatizmin ne seviyeye geldiğinin göstergesi niteliğinde güzel bir örnek demek daha doğru olur.

Karadeniz Teknik Üniversitesinden birkaç öğrenci ellerinde Fenerbahçe atkılarıyla kameraya poz vermişler.Gayet masum gibi görünen bu olayın iç yüzünde bir grup Trabzonspor taraftarının adeta hedef gösterircesine bu arkadaşları yayınladıkları resimde kırmızı kare içine almaları, haklarında "yurtlarını-evlerini bulun gerekli muameleyi çekin, bunu yapıp kameraya çekenlere 2012-2013 Trabzon kombinesi verelim" tarzında tutarsız, saçma sapan ve çirkin bir yaklaşım sergilemeleri var.

Adamlar oturmuş yarışma düzenlemişler, utanmadan.

Vaatleri de ilk 5 kişiye "kombine bilet"

Sonradan gidip yaptırım uygulayan eli boş dönmek zorunda.Yani ödülümüz var bakın elinizi çabuk tutun, kaçırmayın.Bu mantıkta ki arkadaşların bu resmi yayınlayıp öğrencileri adeta deşifre edip, hedef göstermeleri yetmezmiş gibi ülkenin polisi sıfatındaki bir şahsın da konuyla alakalı olarak olayı videoya alana "Taksimde felekten bir gece" ısmarlama vaadi durumun ciddiyetini de bir o kadar artırıcı nitelikte.

Hayır anlamadığım nokta neden bu nefret, bu nasıl bir kafa ?



Lan ortada top var 11-11 oynanan bir oyun sonuçta.

Ama bu futbolun bu seviyelere gelmesinin ardında elbetteki topluma birtakım başka şeylerin unutturulması yatmakta, yani fanatizm bilinçli bir şekilde topluma empoze edilen ve medyayla adeta desteklenen bir olgu.

Neyse futbolun üzerinde durmayalım, durmayada değmez zaten asıl olay burada ki nefret olayı.Bu olay sosyal mecrada ilk önce facebook'ta yankı buldu, daha sonra twitter aracılığıyla herkese yayıldı, malum ünlüler twitter kullanıyorlar.Onların da bu konuyla ilgili birtakım yorumları oldu vs. tepkiler çığ gibi büyümeye başladı. Olayın bu şekilde tepki toplamasının ardından 4. kuvvet medya olayın sansasyonelliğini farketti ve haber internet gazetelerine de konu oldu daha sonra olayı başlatanlar ve o yorumu yapan polis(!) arkadaş hakkında cezai yaptırım uygulamaya kondu.

Şimdi sosyal mecra'nın kamuoyunda farkındalık oluşturmasıyla ilgili güzel bir örnekti bu, daha önce de belki hatırlarsanız sokak kedisine otopsi yapan bir bayan arkadaş, köpeğe işkence eden bir grup genç gibi birçok çarpıcı örnek önce sosyal mecrada yer bulmuş daha sonra yazılı basında yer almıştı.

Sosyal mecranın güçlü etkisinin bu açıdan bakıldığında çok yüksek olduğu hatta ve hatta İnci sözlük projelerinde görüldüğü gibi grupları örgütleyici nitelikte olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder